“ANKARA'da, çocukluk hayalini gerçekleştirerek, belediye
bünyesinde ağır vasıta şoförü olan, 2 çocuk annesi Yıldız Demirci , su tankeriyle başkentin park ve bahçelerini
sulayıp, yeşillendiriyor.”
“Ankara Büyükşehir Belediyesi ANFA Genel Müdürlüğü Peyzaj
Bölümü'nde işe başlayan Yıldız Demirci, ağır vasıta şoförü olmak için başvuruda
bulundu. Demirci, 2 aylık eğitimin ardından su tankeri ile trafiğe çıkarak,
park ve bahçeleri sulamaya başladı. Demirci, başkentin yoğun trafiğinde
kullandığı tanker ile park ve bahçelerin yeşillendirilmesi çalışmalarında görev
yapıyor.”
“ Yollarda beni görünce 'Maşallah kızıma' deyip tezahürat tutup,
alkışlayanlar da var; hemcinslerimden kucaklayıp, öpenler de var. Tam tersi
eleştirilere de maruz kaldığım oluyor. Tanker sürmek kesinlikle benim için zor
değil. Ailem ve çocuklarım benim yanımda ve arkamdalar"
Aslen Uşaklı olan Yıldız DEMİRCİ, 1969 yılında Manisa
Kula'da doğmuştur. Manisa Kula’nın Gediz
Vadisi boyunca ilerleyen volkanik kent yapısı, tarihi evleri, şifalı
kaplıcaları, Yunus Emre'si … ile hoş
sohbet dost gönüllerin sarmaladığı bir ruhsal ortamda yetişmiştir. 1990 yılında
gerçekleşen ,7 yıl süren, evlilikten biri kız biri erkek iki çocuğu dünyaya
gelmiştir. 1996 yılında başlayan yoğun hastalık sürecinde önce İstanbul
Cerrahpaşa Hastanesi ardından İzmir Atatürk Hastanesi'nde ilaç, gözlem ve
operasyon gerektiği için yatarak tedavi görmek durumunda kalmıştır.
Ankara Numune Hastanesi'nde yatarken eşi tarafından terkedilen, ailesinin de
ona sırt çevirdiği bir insan olarak başlayan kimsesizlik öyküsü, 3 yıl süren
bir hukuk mücadelesinden sonra 1999 yılında çocukların velayetini üzerine alması
ile Ankara'da zorlu bir hayatın güçlü kimliği olma sürekliliğine evrilmiştir.
Yüreğine koyup, tutarsın Eflatuna boyanır gökyüzü Bir kuş süzülür, ufukta Kelebekler bir bir konar çiçeklere Çiy taneleri yağar gözlerinden İlmek ilmek dokursun umudunu Hiç kaybetmeden hiç yitmeden Usul usul sessizce titrer yüreğin Asırlara meydan okuyan Ezgiler gelir, esen yel den Kan, can bağı değil de..acıtan Yaraların, gönlüne müebbet Söylenmemiş sözler dilinde Ellerin semada, ellerin yüreğinde, Kırlangıç lar konar yüreğinin üstüne Kozalaklar ham, duygular çilekeş Maziden koşup gelen çocuk Bir buse; mahmur, ıslak gözlerine Ay çiçekler baş kaldırmış Gitme vakti, gün dönümünde.. Yıldız DEMİRCİ. 07.06.2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder